30 Haziran 2010 Çarşamba

sözün bittiği yer.

 Geçen hafta Eylülün kuzeninin sünneti vardı. Bende Eylülün saçlarını yaptım. Anne aynı senin gibi oldum dedi. Hakkı var yıllardır kendime aynı modeli yaptığım için el alışkanlığı işte çocuğa da aynısını yapıverdim. Güzel de oldu ama. Ellerime sağlık...




Artistlerr



Sevgili kardeşim Tarık ve artist Eylül.. Tarık Mardin Kızıltepede askerliğini yaptı geldi. O yüzden hiç fotoğrafını ekleyememiştik. Şimdi dayı yeğen güzel pozlar verip açığı kapatmak istediler.



Tarık askere giderken Eylül henüz konuşmuyordu, yani bir kaç kelime söylüyordu. 5 ay sonra Tarık Eylülü görünce şok oldu. Bu kadar konuşacağını, cümleler kuracağını tahmin etmiyordu. Eee çocuk deyip geçmemek lazım. 1 ay da bile çocuklarda çok büyük değişimler olabiliyor. Hafızaları ve öğrenme yetileri o kadar güçlü ve hızlı ki onlara yetişemiyoruz. Kullandığınız bir kelimeyi hafızaya alıp 1-2 saat sonra 1-2 gün sonra size söyleyebiliyorlar. O yüzden çok dikkatli olmak gerekiyor:))



1 Haziran 2010 Salı

eylül kaptan

İşte bunlar da Eylülün ilk araba macerası. En küçük şoför. Trafik magandalarının vay haline, çekilin Eylül kaptan geliyooor.





Bir de bacaklarım yetişseymiş süper olurmuş:))
               

Taylanın doğum günü..

   Bu sene 21 Mayısta Taylan yani Eylülün babacığı 35 yaşına girdi. (yaşını deşifre ettiğim için umarım bana kızmaz.) Kızma canım en fazla 18-20 gösteriyorsun:) Neyse, bizde (ben ve Eylül) ona güzel bir doğum günü hazırlayalım istedik. Babane ve dedeyide organize edip güzel bir parti yaptık iş yerinde. Hoş bir sürpriz oldu.








Bu doğum günü kutlaması Eylülün çok hoşuna gitti. İki de bir "iyi ki doğdun Eylül" dedirtti ve mumları üfledi.





                      

Eylülce :)

   Bir arkadaşımla sohbet ederken çocuğunun küçükken kullandığı orjinal sözcüklerini yazdığından bahsetmişti. Bende bu fikirden yola çıkarak Eylüle bir sözlük yapmaya karar verdim. Onun dilini bizimkine çevirmeye karar verdim yani. Tabi bu kullandığı sözcükler bundan uzun zaman öncesine ait, şuan dili evrimini neredeyse tamamlamıış durumda.. İşte Eylülce: en akıllda kalanlar...
 
    banyo : cıbca
    yine    : vene
    zühre  : züze
    tarık   : dadık
    dayı    : dadı
   yeşil    : liliç
   tavşan : taşan
   yılan    : lilan
   zebra   : zebza
babanne : babıda

            Bunlar şimdilik aklıma gelenler ve en çok güldüklerimizdi. Bu arada en sevindirici şey de eylülün yaklaşık 1-2 aydır bezi bırakması ve artık bebeklikten çocukluğa terfi etmesi..


Bezi bırakırken hiç zorluk çıkarmadın. Ben artık büyüdüm diyordun, arkadaşlarını ve ablaları örnek gösteriyordun. Şimdi bir küçük hanımefendisin artık. Yaşasın bezsiz, kuru ve özgür günler:)






                                  
   

15 Mayıs 2010 Cumartesi

geldi bahar ayları

 Havalar iyice ısındı. İşten döner dönmez kendimizi parka atıyoruz. Çocuklar sitenin parkında oynarken biz annelerde sohbet ediyoruz. Akşam 8 den önce eve girmiyoruz hiç. Tuana, Hivda, Eylül, Arda, Defne ve bilumum çocuk koşuyor, oynuyor, parkın ve çocukluğun keyfini çıkarıyorlar.






Fark var seninle benim aramda kocaman bir fark var....  Ceza dinliyor minikler..


                     

13 Mayıs 2010 Perşembe

Yeni büro

       Yine uzun zaman oldu. Birşeyler ekleyemedik. Bu arada büromuzu Gebzeye taşıdık. Evimizi de darıcaya taşımaya hazırlanıyoruz. Yoğunuz yani ve yorulduuuuk.. Havalar ısındı, bahar bütün sıcaklığıyla kucaklıyor bizi. Çiçekler açtı, kuşlar ötüyor. Büromuzun önü yemyeşil.. Alabildiğine büyük ve güzel bir park var.


İşte parkta minik bir kelebek..





Bu da büromuzun içinden.. Küçük hanımefendi makamında. Geleceğin iş kadını:)



Nekadar da çook işi var..



                    

26 Nisan 2010 Pazartesi

23 nisan

  Bugün 23 nisan neşe doluyor insan... 23 nisanda Eylül ve biz yine alışveriş merkezindeydik ve bayram coşkusunu alışveriş yaparak geçirmeyi tercih ettik:) Şaka bir yana alış veriş merkezleri çocuk bayramına iyi hazırlanmıştı.. Türlü eğlenceler ve şamatalarla doluydu.




Eylül kelebek olduuu. Yetmiyormuş gibi bir de yüzünü boyattı. Ama bu iş çok hoşuna gitti. Palyaçoları çok seviyor ayrıca..



İşte göbekli bir küçük kelebek..





Bu da tavşan abi. Eylül buraya ne zaman gitsek anne tavşan abinin yanına gidelim diyor.



Olmazsa olmazımız parklar ve oyuncaklar..





Eylülün en sevdiği şeylerden biri de el işleri, boyama, kesme, yapıştırma faaliyetleri..





İşte bir 23 nisan da böyle dolu dolu geçti. Yaşasın alışveriş merkezleri, yaşasın 23 nisan:))
  

25 Nisan 2010 Pazar

artistik pozlar

  
     Uzun zaman oldu bir şeyler eklemeyeli. Fotoğraflar birikti haliyle. Zaman hızla akıyor, çocuklar da aynı hızla büyüyor. Fotoğraflara bakınca ne kadar da büyümüş, daha dün emekliyordu diye geçiriyorum aklıdan...






Zamanın bu kadar hızlı geçmesi iyi mi dir kötümüdür bilinmez ama bildiğim şey dolu geçtiği. Tabi bana göre:) 


              

8 Nisan 2010 Perşembe

gece bahçesi

    
      Eylülün yeni merakı TRT 4 te ki gece bahçesi adlı çizgi film ve kahramanları. Gece bahçesi başlar başlamaz koşarak televizyonun önüne geliyor. En sevdiği kahramanlar igle pigle, maka faka ve upsy daisy.. Biz de bu karakterlerin oyuncaklarını bulduk ve aldık. Aldığımız günden beri elinden düşmüyorlar.

Sabah yataktan kalkar kalkmaz oturma odasına fırladı. Anne Maka faka nerde? diye sordu, oyuncaklarını dizdi ve yanlarına kurulup uyku mahmurluğunu onlarla giderdi.



Onları uyutuyor, yediriyor, konuşuyor... Bir de müzikli olmasalarmış iyiymiş....



Bu da oynamaktan yorgun düşüp koltukta uyuya kaldığı anlardan biri. Bir insan bu kadar mı güzel olur ve bu kadar mı güzel uyur...



Yeni oyuncakları geleli bu kel bebek pek itibar görmüyor.
                    

7 Nisan 2010 Çarşamba

polonezköy

  Geçtiğimiz hafta sonu güzel havayı değerlendirmek için Polonezköye gittik. Yemyeşil bir doğa, temiz hava, çiçekler, atlar.. Çok keyifliydi..


Eylül içinde en az bizim kadar keyifli bir gün oldu. Koştu, oynadı, salıncakta sallandı, hatta arkadaş bile edindi hemde ikiz..





İşte ikizler, Doğa ve Deniz.



Bu daaa yağ satarım bal satarım oyunu. Eylülün deyimiyle Ustam ölmüş oyunu. En sevdiği kısmıda zambak zumbak (tabi Eylül zambak zulak diyor) dön arkana iyi bak..


                               

Eylül ve bebek Eylül

    Sülalede iki Eylül olunca birinin adı bebek Eylül kaldı. Kuzenimin çocuğu bebek Eylül bizimki de abla Eylül oldu. Çok da güzel anlaşıyor Eylüller.. İşte annemlere gittiğimiz bir günden manzaralar.




Çimler, güneş, çocuklar ve oyunlar.. İşte hayatın gerçek tadı..





Bu da Eylülün çok sevdiği dedelerinden biri yani babam.