7 Nisan 2010 Çarşamba

karma

    Bugün hava soğuk ve yağmurlu.  Evdeyiz Eylülle ve kafamda son okuduğum kitaptan özümsediklerim. Çocuk gelişimine etkilerimiz, katkılarımız ve müdahelelerimiz. Yeni öğrendiğim ve bundan mutluluk duyduğum birçok şey. Mesela çocuklarla iletişimde alışılagelen metotlardan farklı şeyler de var, dinleme çocuğu duyma, katılımlı dinleme, eğitimde ceza ve ödülün yeri ve sınırı, ben diliyle konuşmak, disiplin ve sevginin birarada olması gereği... diye uzayıp giden bir çok yeni yöntem..
    En önemli şey de biz anneler için söylenen şu söz:
"Mükemmel anneler mutlaka mükemmel çocuklar yetiştiremez ama mutlu anneler mutlaka mutlu çocuklar yetiştirir. Mükemmel anne, mükemmel çocuk yetiştiremez çünkü mükemmellik adına hem kendinden hem de çocuğundan aşırı beklentileri vardır. Anneliğin mükemmelliği yoktur, olmamalıdır. Çünkü annelik temelde bir ilişkidir. Geriye baktığımızda aklımızda kalan, annemizin okul çantamızı yapıp yapmadığı, dersimize yardım edip etmediği değil, annemizle ilişkinin niteliğidir, iyi veya kötü olduğudur.
       Kısacası, bir annenin (veya babanın) çocuklarına vereceği en önemli hediye, mutlu olmayı öğrenmek ve örneklemektir."
      Bu kısa girizgahtan sonra Eylül'ün ve bizim mutluluğumuz için önemli etkileri olan sosyalleşme, gezme, eğlenme anlarımızdan örnekler sunmak isterim:))


İşte tavşanlar ve Eylül. Her çocuk gibi Eylülde hayvanları çok seviyor ama tabi uzaktan:) Bir de Maka Faka 'mız var. Elinde yarısı görünen yaratık Maka Faka, bir çizgi film kahramanı. Aldığımız günden beri en iyi arkadaşı. Onunla yatıyor, onunla kalkıyor, onu uyutuyor... Kısacası yanından ayırmıyor.






Bu da bu senenin ilk dondurması, Eylülün en sevdiği tatlı. Dondurma sezonunu açtık, vatana millete hayırlı olsun:)




Aynı güne ne çok şey sığdırmışız. Hayret....



Bu oyuncaklara binmek Eylülün en büyük zevklerinden.




                                                                   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder